27 Mayıs 2013 Pazartesi

Tükenen Doğa ...

İnsanlar tarafından kusulan beton ,kötü bir rende gibi yeşil doğayı günden güne yok ediyor! Özellikle bu son dönemde İhalelerle ele geçirilen her güzelim doğa parçası, önce tüm doğal yeşilliğinden arındırılıp, daha sonra ''terbiye edilmiş'' peyzaj süslemeleri eşliğinde ''Falanca Evleri , Filanca Konakları'' adı altında insanlara ''Yaşanılası Doğa Parçası(!)'' olarak geri sunulmakta ... Ardından uyarı tabelaları her yerde ,Sayın Site sakinleri ; Çimlere basamayın! Ağaçlara çıkmayın! çiçekleri ellemeyin ... Alın size yaşanılası Falanca Doğa Evleri :) Her yeri betona boğup gelişmiş ülke triplerine girmek çok yapmacık geliyor bana. Resmi daha büyük görmek için akşam eve gidince reklamları takip edin...

4 yorum:

  1. Evet, bıktık "alışverişium"lardan, "yaşam merkezi"lerden. Olmaz olsun böyle "gelişim", böyle "ilerleme", bize ve çocuklarımıza dayatılan bu yaşam biçimi. Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Omar , bu bize ''Dayatılan'' bir yaşam biçimi maalesef !
      Kolay safdışı bırakabileceğimiz bir düzene de benzemiyor...
      Teşekkür ederim.

      Sil
  2. Ne kadar da ironik değil mi?
    Keşke ''Falanca evleri'' ya da ''Filanca Konakları'' ile doğanın tükenişine son verilebilseydi. Hepsi kandırmaca, hepsi kapitalizme hizmet eden son derece pahalı ve yapay projeler aslında.
    1800'lü yıllarda dünya nüfusunun sadece %2 sini kapsıyormuş kentler.
    Bu rakam 1900'de %12'ye, 2000'de ise %47'ye yükselmiş.
    2000 yılında 10 milyonun üzerinde nüfusu olan 19 megakent meydana gelmiş dünya üzerinde. Bu sayıya birkaç yıl içinde dört megakent daha eklenecekmiş.
    Kentleşme olayı inanılmaz bir hızla büyüyor özetle. Ya beraberinde getirdiği sorunlar?
    Megakentler, yeryüzünde kapladıkları alan %2 olmasına rağmen doğal kaynakların %75'ini tüketiyor, karşılığında bıraktıkları tonlarca katı atık ile su kaynaklarını zehirliyor. Atmosfere gönderdikleri sera gazları ayrı sorun. Bir taraftan petrol kaynakları tükenmek üzere.
    Tez elden ''geri dönüştürme'' projeleri hayata geçirilmeli, otomobil kullanılması kısıtlanmalı örneğin. Yapılabilecek bir sürü şey var; ama kimsenin umurunda değil gibi duruyor. Velhasıl gidişat çok kötü ve tehlikeli...

    Durumu çizgileriniz çok güzel anlatmış her zaman olduğu gibi.
    Emeğiniz ve duyarlılığınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarıda yazdığınız yüzde rakamlara göre dünyamızın az bir yaşam ömrü kaldığı görülüyor zaten Zeugma.
      Fakat ben her ne kadar erken olmasını istemesem de ,içimden bir his diyor ki ; Doğa, insanoğlu tarafından tam tükenme eşiğine getirildiği an, bir meteor, ya da dev bir deprem,ya da bir tsunami ile, tekrar kendini yenileyecek ve insanoğlundan büyük oranda arındıracak.
      Bu arındırmada milyonlarca canlı da bizlerle birlikte yokolacak tabi..
      Geriye kalan çok az sayıda insan tekrar eski düzeneği kurabilene kadar en az bir kaç yüzyıl kazanır doğa...
      Benimki her ne kadar bilimkurgu bir düşünce gibi görünse de , ben Doğa Ana'nın kendini bize bu kadar tepkisiz ve kolay teslim edeceğini sanmıyorum...

      Sil