O ki ; Karanlık koyların efendisidir ...
''Mahi Mahi'' derler adına uzak diyarlarda ...
Suyun en üstünde volta atar , Uçan balıkların ise hemen altında !
Sırt yüzgeci, renkli bir yelkenlidir salınan...
Mavi-yeşile çalan iri kafası suyu yarar kalamarı kovalarken!
Martının gözünden bakarsan o an ,
Bir Denizaltı'dan fırlatılmış torpido zannedersin suda gideni !
Sert çenesi avını asla yaralı bırakmaz ,
kısa bir ölüm sunar onlara, sadece bir kaç saniye süren ...
...
Ama bir kere oltaya yakalanmaya görsün !
Zannedersin dev bir Kılıçbalığı o mücadele eden!
Denizin üstünde sıçrar ! Bir o yana bir bu yana !
Ressam paleti yakaladım zanneder renklerini gören.
Teslim olmak diye bir terim duymamış olsa gerek,
Çıldırır , gözü döner kurtulamayınca öfkeden !
Ama aklı ermez bir ince ipi neden kıramadığına !
''Av olmak da nereden çıktı , her gördüğümü avlarken!'' diyerek,
Bakar son kez gökyüzüne, kapağı kapanan soğuk livardan ...
...
Öyle bir balıktır işte ,sıcak sulardan gelip ılık sularımıza alışan,
Akdeniz'de bize Kızıldeniz havası yaşatan ...
Muhteşem , asil ve korkusuz ...
O'nun adı ; ''Lambuka''
Ay ışığında parıldayan,
Karanlık koyların efendisi ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder